İnsanda İskelet Sistemi İnsan vücudunda iskelet sistemi kemikler, kıkırdak yapılar ve eklemlerden meydana gelir. Bu yapıların her biri, belirli fonksiyonları yerine getirerek vücudun genel sağlığını ve hareket kabiliyetini sağlar. 1. Kemiklerin Yapısı Kemikler, %25 su, %45 inorganik madensel tuzlar (kalsiyum fosfat, kalsiyum karbonat, magnezyum fosfat, az miktarda sodyum ve demir) ve %30 organik maddelerden oluşur. Bu bileşenler, kemiğin sertliğini ve esnekliğini sağlar. Canlı kemik hücrelerine osteosit adı verilir ve bu hücreler tarafından salgılanan organik ara maddeye osein denir. Bu iki yapı, kemik dokusunu oluşturur. Kemikler, yapıları açısından iki kısma ayrılır. A. Sıkı Kemik Dokusu: İskeleti oluşturan bütün kemiklerin dış yüzeyi ile uzun kemiklerin gövdesi, sıkı kemik dokusundan meydana gelir. Bu doku iç içe daireler halinde sıralanmış lamelli yapıda olup, lamellerin ortasında kan damarları ve sinirlerin geçtiği Havers kanalı bulunur. Havers kanalındaki kan damarlarından kemik hücrelerine besin ve oksijen iletilirken, artık maddeler aynı yoldan geri alınır. Havers kanallarını birbirine bağlayan yan kanallara Volkman kanalları denir. Ortasında Havers kanalı, etrafında halkasal kemik hücreleriyle aralarını boşluk bırakmadan doldurmuş ara maddeden yapılmış lamelli birimlere Havers sistemi denir. B. Süngerimsi Kemik Dokusu: Süngerimsi kemik dokusu, kırmızı kemik iliği ve düzensiz boşlukların bulunduğu ince kemik lamellerinden oluşmuştur. Sıkı kemiğe oranla daha yumuşaktır. Uzun kemiklerin baş kısmı ile diğer kemiklerin iç kısmında bulunur. 2. Kemik Çeşitleri İskeletin yapısında bulunan kemikler üç çeşittir:
Kol ve bacaklarda bulunur. Uzun kemiği dıştan saran kemik zarı (periost), kemiğin enine büyümesini, onarılmasını ve beslenmesini sağlar. Ayrıca periost, kemiğin sertleşmesine de katkıda bulunur. Uzun kemiğin başı ile gövdesi arasında bulunan kıkırdak tabakası, kemiğin boyuna büyümesini sağlar. Uzun kemiklerin iç kısmındaki kanalda akyuvarların oluşumunu sağlayan sarı kemik iliği bulunur. Kemik başlarının iç kısmı, süngerimsi yapıda olup, düzensiz gözeneklerden oluşur. Gözeneklerin içinde kırmızı ilik bulunur. Kırmızı kemik iliği, kan hücrelerinin üretildiği iliktir. Omurgada, el ve ayak bileklerinde bulunur. Sarı ilik kanalı bulunmaz. Yaklaşık olarak eni, boyu ve kalınlığı eşit olan kemiklerdir. Göğüs, kafatası, kürek ve kaburga kemiklerinden ibarettir. Yassı kemiklerde sarı ilik kanalı bulunmaz. Bu tip kemiklerde süngerimsi kemik dokusu, sıkı kemik dokusundan fazladır. Eni ve boyu fazla, kalınlığı çok az olan kemiklerdir. Yassı ve kısa kemiklerin süngerimsi dokuları içinde uzun kemiklerin baş kısmında olduğu gibi alyuvarların yapımını sağlayan kırmızı kemik iliği bulunur. 3. Kemik Oluşumu ve Kontrolü Kemiklerin sağlıklı olarak büyüyüp gelişebilmesi için, bir yandan yeterli miktarda kemik hücresinin yapılması, bir yandan da yeterli ara maddenin oluşması gerekir. Bu olaylar bazı iç ve dış faktörler tarafından düzenlenir. Kemik oluşumunda etkili olan faktörleri inceleyecek olursak:
Kemiğin sertleşmesi için gerekli olan Ca, P, K minerallerinin kemiğe geçmesi ve bunların kandaki miktarının belirli bir seviyede tutulması gerekir. Özellikle, kalsiyumun kemikten kana, kandan kemiğe geçişi tiroit bezinden salgılanan kalsitonin (tirokalsitonin) hormonu ve paratiroid bezinden salgılanan parathormon ile düzenlenir. Hipofiz bezinden salgılanan büyüme hormonu (STH) yetersiz olduğunda cücelik (nanizm), aşırı salgılandığında devlik hali (jigantizm) ortaya çıkar. Timus bezi hormonu embriyonik gelişimde iskeletin oluşumunda etkilidir. D vitamini kemiklerde Ca ve P birikmesini sağlayarak kemiklerin sertleşmesini sağlar. D vitamini eksikliğinde bağırsaktan kalsiyum ve fosfatın emilmesi azalır. Sonuçta kemiklerde yumuşama ve eğilme olur. Bu da çocuklarda raşitizm, yetişkinlerde ise osteomalazi denen kemik hastalığını yapar. Kalsiyum, magnezyum ve fosfor kemiklerin yapısında bulunur. Büyüme ve hamilelik sırasında çok miktarda alınması gereklidir. Kemiğin büyümesi ile son şeklini almasında genetik faktörler de önemlidir. 4. İskelet Sisteminin Görevleri
5. İnsan İskeletinin Bölümleri İnsan iskeleti, baş, gövde ve üyeler iskeleti olmak üzere üç kısımda incelenir:
Kafatası, yüz ve çene kemiklerinden oluşur. Genellikle oynamaz eklemlidir. Göğüs kemiği, kaburga kemikleri, omurgayı oluşturan omurlar, omuz ve kalça kemerlerini oluşturan kemikler, iskeletin gövde bölümünde yer alır. Genelde yarı oynar eklemlidir. Üyeler, üstte omuz kuşağı ile gövdenin üst kısmına bağlı olan üst üyeler (kollar) ve altta kalça kuşağı ile gövdenin alt kısmına bağlı olan alt üyeler (bacaklar) olmak üzere iki bölümden meydana gelir. Oynar eklemlidir. 6. Eklemler Kemiklerin bağlanma yerleri olan eklemler üç grupta toplanır:
Kafatası, kalça kemiği, leğen kemiği gibi iskeletin hareket etmeyen kısımlarındaki kemiklerde görülür. Eklemleşen kemikler çok sıkı bir şekilde birbirlerine testere dişi gibi girinti ve çıkıntılarla bağlanmışlardır. Eklem kapsülü ve sıvısı yoktur. Omurlar arasında ve göğüs kafesinde görülen eklemlerdir. Omurlar arasındaki kıkırdak diskler esneklik sağlanmasında yardımcı olur. Vücudun hareket işlevini üstlenmiş kemiklerde görülen, tam hareketli eklemler olup kol ve bacak kemiklerinde görülür. Eklemleri oluşturan kemiklerin uçları bağ dokusundan meydana gelmiş ortak bir kapsül ile çevrilidir. Eklem kapsülünün iç yüzeyi ince bir zar ile örtülüdür. Bu yapı, yumurta akına benzeyen bir salgı meydana getirir. Eklem boşluğunda toplanan bu sıvı (eklem sıvısı), eklem uçlarının kayganlığını sağlar. Eklem kemiklerinin baş kısmında bulunan kıkırdak tabakalar, hareket sırasında kemiklerin başlarının birbirine değerek aşınmasını önler. Eklem bölgesinde bir kemikten diğerine uzanan bağ dokusundan meydana gelmiş eklem bağı bulunur. Bütün bu yapılar ekleme sağlamlık ve hareket kolaylığı sağlar. |
Tinkut
21 Temmuz 2024 PazarKemiklerin yapısıyı anladım ama osteositlerin tam olarak ne işe yaradığını daha detaylı açıklar mısın? Havers kanallarının işlevi ve bu kanalların kemik sağlığına etkisi nedir?
Cevap yazAdmin
21 Temmuz 2024 PazarElbette, Tinkut. Osteositler, kemik dokusunda bulunan ve kemik hücrelerinin en yaygın türüdür. Bu hücreler, kemik matrisi içinde yer alır ve esas olarak kemik dokusunun bakımı ve onarımı ile ilgilenirler. Osteositler, kemik dokusunun mekanik yüklenmelere karşı adaptasyonunu sağlamak için kemik yapımını ve yıkımını düzenlerler. Ayrıca, metabolik süreçlerde de rol oynarlar ve kalsiyum-fosfor dengesinin korunmasına yardımcı olurlar.
Havers kanalları ise uzun kemiklerin merkezinde bulunan ve genellikle dikey olarak uzanan mikroskopik kanallardır. Bu kanallar, kemik hücrelerine kan, oksijen ve besin maddeleri taşır. Aynı zamanda, kemik dokusundan atık ürünlerin uzaklaştırılmasına da yardımcı olurlar. Havers kanalları sayesinde kemik dokusunun sağlığı korunur ve kemiklerin kendini yenilemesi sağlanır. Bu kanallar, kemiklerin dayanıklılığını ve esnekliğini artırır, böylece kemiklerin kırılmalara ve diğer hasarlara karşı daha dirençli olmasını sağlar.