{ "title": "Köprücük Kemiği", "image": "https://www.iskelet.gen.tr/images/koprucukkemigi.gif", "date": "19.01.2024 16:37:17", "author": "Sayhan", "article": [ { "article": "
Köprücük Kemiği, Köprücük kemiğinin bir diğer adı Klavikula'dır. Vücudumuzun gövdesinde sağda ve solda birer tane olarak bulunan bu kemik, kişiden kişiye değişmekle birlikte ortalama 16 veya 18 cm uzunluğundaki sterni bölümündeki \"Klavikula çentiğiyle, dış ucundan da kürek kemiğinin akromion isimli, çıkıntısındaki eklem yüzeyiyle eklemleşir. Omuz başıyla göğüs kemiğinin üst ucu arasında bulunan ve derinin altında belli olan uzunca bir kemik. Köprücük kemiği, omuz eklemini oluşturan üç bölümden biridir. Omuz eklemi veya köprücük kemiği çıkıkları ve incinmeleri, genelde sportif karşılaşmalarında olan omuz eklemi üzerine düşmekle meydana gelir. Kolda kuvvetli bir ağrı ve sızı olur. Belli bir süre sonra eklem civarı şişer, hareketleri kısıtlar. Köprücük kemiği kırıklarında ilk önce yapılması gereken omuzların her iki tarafını simit sargı yöntemiyle sarıp arkadan ve göğüsten sargı bezi geçirmektir. Köprücük kemiği, omuz ile kaburga kafesi arasındaki mesafeyi sabit tutmaya yarayan, göğüs kemiğinin üst tarafıyla, dış kısmı arasında uzanan yerdir. Köprücük kemiği, vücutta en çok kırılan kemiktir.

Omuz Eklemi Nedir?

Omuz, insan vücudunda kolların ve gövdeyle birleştiği yere verilen ismidir. Omuz vücudun en esnek eklemidir. Bir topu fırlatmak, sırt kaşımak ve hemen her yöne uzanabilmek, bu eklem sayesinde olmaktadır. Omuz bölgesinde ve omuz eklemini kaplayan birçok damar sinir bölümleri ile kas grupları bulunur. En önemli görevi ise bu özel yapısı ile kol hareketlerinde en olağanüstü durumda sağlamaktadır. Boynun iki yanında, kol kemiği ile kürek kemiğinin birleştiği yerdir. İskeleti üç kemikten oluşur; Köprücük kemiği, Kürek kemiği, Kol kemiğinin üst ucu. Kol kemiği ile kürek kemiği çok oynar bir eklemle birbirine bağlıdır. Bu eklem bir grup bağlarla meydana gelmiştir. Ana unsurunu sağlayan, deltamsı kastır. Bu kas aynı zamanda kola da biçimini verendir. Bu kasın kasılmalar sonucunda kol, öne, içe, geriye ve dışa doğru hareket eder. Deltamsı kastan başka, kol kemiğine çeşitli yönlerde etki ederek sağa-sola dönmesini sağlayan başka kaslar, göğüs büyük kası, göğüs üçgensi kası, sırt geniş kası ve büyük yuvarlak kastır. Omuz bölgesinde kas ve kemiklerden başka kola giden damar ve sinirler de bulunur.

Köprücük Kemiği Kırığı Nasıl Meydana Gelir?

Köprücük kemiği en hassas bir kemik yapısına sahiptir. Kırıldığı zaman 8 bağı denilen bandajla sabitlenip kaynaması gerektiren bir kemiktir. Bu demektir ki, içi pamuk dolu uzunca gazlı bezi sırt kısmında sonsuz nokta görülecek biçimde omuzlara bağlanılır. Yatmak, yıkanmak gibi bir hayli yorucudur. Trafik kazalarında aracın takla attığı esnada kırılma riski yüksek olur. Sporcularda ve çocuklarda yaşanan en fazla kırıklıktır. Köprücük kemiği kırığı, her yaşta görülebilen gerek kadın olsun gerek erkek olsun en sık olaylardan birisi de kırıklıklardır. Bunun yanı sıra doğum sırasında bebekte ki köprücük kemiği kırığı ile doğduğu andan itibaren oluşan bir durumdur. Bu sebeple köprücük kemiği kırığı, 20 yaşlara kadar tamamen sertleşme olmaz. Genellikle herhangi bir düşme ya da darbe sonucunda görülmektedir. Kırılma olduğu anda kişinin omuz düşüklüğü çöker ve omuz ön tarafına doğru eğilmeye başlamıştır. Ağrısı olur ve bu ağrı sebepleri ile kolun hareketi sağlanamaz. Kola dokunulduğu anda ya da basınç uygulandığı zaman hassas olur ve acı duyar. Bunun yanı sıra bazen kemik deriden çıkabilir.

Köprücük Kemiği Kırığı Tedavisi Nasıl Yapılır?

Damarlarda ve sinirlerde herhangi bir zedelenme oluşmaması gerekir. Şayet olduysa da hemen ameliyat gerektiren ve önemli bir durumdur. Kırıklar genelde cerrahi müdahale olmayan yöntemler ile tedavi edilmektedir. Bu biçimde kırılan kemikler, yeniden kaynama oranı yüksek olur. Ameliyatta kaynama oranı daha düşüktür. Cerrahi müdahale genelde damarlarda yaralanma sebebi ile yapılabildiği gibi aynı zamanda genç bayanlarda estetik amaç için uygulanmaktadır. Bütün bunlarla beraber kırılan kemiklerin kaynamaması sebebi ile de ameliyat önerilir. Kırılma sonrasında şayet cerrahi uygulama olmaz ise sekiz bandajı denilen bir bandajla kol sabitlenir ve basit bir boyun askısı ile de kol tutturulur. Genel anlamda kırığın olduğu yerde küçük şişkinlikler uzun süre kalabilmektedir.
" } ] }